Şu Çocukluk Dedikleri...

Bir zamanlar kurulu bir saat gibiydik sabahın köründe kalkmak için, şimdi kafamızı yastıktan kaldırmaya korkan biz. Neydi o küçücük halimizle o acelemiz. Ne işe gidiyorduk, ne okula. Ne yapılacak işler vardı önümüzde, ne de bekleyen projeler. Deli miydik peki?



Bu da bir nevi çılgınlık sayılabilir tabi; çizgifilm çılgınlığı... Tv ye en yakın koltuğa kurulurduk yarı kapalı gözlerimizle, ozamanlar koltuğa yatarak uyuyabilecek boyutlardaydık bi de. Oynamak için sokağa çık-a-madığımız, legoları barbieleri salona dökemediğimiz vakitlerde tek ve süper eğlencemizdi. Şimdiki gibi sırf çizgifilm yayınlayan kanallar yoktu belki ama olsun, en süper çizgifilmler bizim zamanlardaydı! Ne bulursak izlerdik aslında, şimdiki futbol meraklılarının her spor programını takip etmesi gibi. Tom ve Jerry, Buggs Bunny, Road Runner( kısaca looney tunes demeli), Taş devri, Jetgiller, pokemon ve hatta kız halimizle tsubasa bile...(ama asla teletubbies olmadı, olmasın...)


Ama bazıları var ki, kalbimizde yeri başka oluyo. Küçüklüğünün bir parçası bir hatıra gibi, anımsanınca garip bir tebessüme neden oluyo çoğu zaman! işte onlar; Sailormoon, Georgie ve Şeker kız Candy. Biraz gariptiler belki(özellikle georgie) türlü entrikaları vardı aklımızın alamayacağı- ozaman için- ama her gün onları beklemek kimi zaman sabahın köründe kimi zaman okul çıkışlarında ve jenerik müziğini duyduğumuz an ki mutluluk; işte basit saf ve gerçek mutluluk...


Şimdiyse herşey daha farklı, herkes farkında... Kısıtlı imkanlı çocukluğumuz iç geçirerek hatırlanan nostaljik zamanlara dönüşmekte hızla. Kuzenimin 9yaşındaki çocuğu sabah 8 de uyandırıyor beni : "Ben uyandımmmmm; yarım saat sonra bilgisayarı açarım, 2 saat oynarım, 1saat sonra tekrar açarım bi 2 saat daha oynarım, 1saat sonra tekrar acarım..............olur mu?"

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Genetik Diye Bişey Var!

Ben de komiktim!

Okuma Şenliği: Kış 2018