Kayıtlar

2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kitap Okuma Şenliği Kış 2013'e katılıyorum!

Blogda pek fazla göstermesem de kitaplar hayatımın vazgeçilmesi, umarım sizin için de öyledir. Eğer değilse bir adım atın ve kitapların hayatınızı nasıl renklendirebileceğini şahit olun! Kitap okumak çok büyük bir zevkken, kitaplar sayesinde sosyalleşmek; başka insanların okuduklarını takip etmek, aynı kitabın zevkini paylaşmaksa ayrı bir zevk. Bu nedenle goodreads.com sürekli ziyaret ettiğim bir site iken bununla birlikte kitap kurtlarının bloglarını da takip etmeye çalışıyorum. Yine böyle bir zamanda bir şenliğe denk geldim ki; şu yağmurlu günde beni başka ne keyiflendirebilirdi bilmiyorum. Pinuccia'nın okuma şenliğine katılıyorum ve okumak istediğim -inşallah okuyacağım- kitapların listesini de buradan yayınlayacağım. Size de katılmanızı tavsiye ederim, belirlenen 15 kategori ile aslında uzun zamandır okumayı düşündüğünüz ama bir şekilde ertelediğiniz bir çok kitabı okumuş olacaksınız...En azından benim niyetim bu :) Pinuccia'nın etkinliği ile ilgili bilgilere aşağıdaki l

Yıldızlı Geceler'de Anadolu Ateşi

Resim
İzlemek için uzun zamandır fırsat kovaladığım Anadolu Ateşi'ni ilk kez Antalya'da yakalayabilmiştim. İstanbul'da bir türlü gidemeyip 4 günlük tatile denk getirerek Aspendos'ta izlemiştik Troya sandığımız gösterilerini. Çok büyülü ve keyifli bir akşamdı. İçimiz kıpır kıpır ve güzel bir gösteriye tanık olmanın mutluluğuyla dönmüştük otele. Sevdiklerle buluşurken dün de Harbiye Açık Hava'da izleyelim dedik; bu kez Evolution dı gösterinin adı. İzlerken Antalya'daki gösterinin aynısı olduğunu farkettik -ikisi de Evolution imiş- ama önemi yoktu. Yine muhteşemdi.. Açık havanın verdiği etkiden midir; yoksa gösterinin güzelliği mi bilmem ama görkemli ve zevkli bir gösteri izledik yine.. Kimi yerde gözlerimizi ayıramadan, kimi yerde yerimizde duramadan... Hala izlemediyseniz mutlaka bir fırsat yaratın kendinize ve izleyin Anadolu Ateşi dans grubunu... Hayata tat katmak için...

Hayatım Olmuş Liste!

Resim
Hayatımın her döneminde bişeylerin listesini tuttum. Alacaklarımın, vereceklerimin, göreceklerimin, okuduklarımın, izlediklerimin,yapacaklarımın.... ve bu böyle uzar gider. Neden bu listelere ihtiyaç duyuyorsun diye soranlar da çok oldu.. Belki sadece hoşuma gittiği için, belki de buna ihtiyaç duyduğum için..Tam olarak ben de nedenini bilmiyorum ama liste tutmanın çok saçma olduğunu düşünen insanların bile hayatları boyunca bir listeleri olduğunun farkındayım. Nerede okuyacağım, nasıl çalışacağım, şimdi ne yapacağım...seneye nereye tatile gideceğim derken bile bir liste oluşturuveriyoruz zihnimizde... Hal böyle olunca bunu keyifli hale getirmenin de türlü yollarını bulabiliyorum.. Kitap okumayı severken ve başkaları ne okumuş merak ederken hızır gibi imdadıma yetişen  https://www.goodreads.com/  da bunu eğlenceli hale getiren ve çok da faydalı bulduğum bir site işte..  Okumayı hayatının bir parçası haline getirebilen herkese tavsiye... Goodreads de beni ararsanız  burdayı

Lush Yazısı

Resim
Bundan yaklaşık bi sene önce sevgili Deniz 'in hediyesi ile tanışmıştım Lush ile. Elimdeki alerjik egzama nedeniyle normal-antibakteriyel sabunlardan; genel olarak doğal olmayan her türlü temizleyiciden uzak durmam gerekiyordu! Deniz'in bana hediye ettiği sabunun, Sultana of Soap , içerisindeki üzüm tanelerini görünce ne kadar şaşırdığımı hatırlıyorum :) Diğer sabunlar gibi parfümlü olmadıkları için kokusu o kadar çok hoşuma gitmemişti ama kullanıkça alıştım ve elime hiç zarar vermediğini test etmiş oldum! O sabun bitip de, normal bir sabun kullanmaya başladığımda ise yine ellerim zarar gördü ve ilk iş yine Lush'ın yolunu tuttum. Bu sefer çalışan tavsiyesi ile Figs and Leaves 'i aldım; incirli ve asma yapraklı..İyileştirici etkili. Ellerimdeki sorundan bahsetmem üzerine Dream cream 'i de alabileceğimi, onun da kaşıntı ve yara için iyileştirici etkili ve yoğun bir nemlendiriciliği olduğunu öğrendim ve hemen denemek için elime sürdüm. Sabunu alıp çıktım ama eller

Öylesine Bir Hikaye

Resim
Gözümü açtığımda nerede olduğumu tam da farkedemiyorum. Aslında bildiğim yerler; ama loş ışıkta seçemiyorum nerede ne var! Aydınlıkta yürümeye alışmışım, her yer parlakken pek de dikkat etmemişim açıkçası çevreme... Uzun bir yolun ortasındayım. Gideceğim yeri biliyormuşum gibi kafam rahat; ta ki ışık azalana kadar! Birden paniğe kapılıyorum, ya tamamen kararırsa her yer, diye. Böyle giderse bu ışık bana yetmeyecek çünkü. Yavaşlıyorum, sıkı sıkı yapışıyorum elimdeki fenere. titrekleşiyor git gide.. o kadar sıkıştırdığım için mi, yoksa zaten biteceğinden midir bilmem sanki o da son kez yanayım da bitsin der gibi! Telaştan ellerim terlemiş, fener elimde ha düştü ha düşecek... İyice panikliyorum. Işığı kuvvetlendirecek ne var diye düşünüyorum, ama karanlıkta hiç bişey bulamıyorum işime yarayacak... Korkuyla karışık bir kabulleniş geliyor sonra. Karanlıkta kalacağım, belli oldu! biraz daha ilerliyorum, arada tökezliyorum görmediğim engellerden. Fenere kızıyorum bu kez, "biraz daha